1 |
koyUfak teknelerin demirleyerek barınabilmelerine yarayan, rüzgar ve denizlere karşı muhafazalı, karaların içine doğru girmiş olan küçük, tabii liman.
|
2 |
koy[bay] Karaya giren görece küçük su kütlesi kesimi.
|
3 |
koyKoy, göl, deniz veya okyanusların karaların içine doğru yaptığı görece sığ girinti. Küçük koylar Fırtınalı havalarda deniz taşıtlarına sığınak olurlar. Koy oluşumunda ise direnci düşük çabuk çözülen k [..]
|
4 |
koyKoy (Özgün adı: The Cove), 2009 ABD yapımı belgesel film.
2010 yılındaki 82. Akademi Ödüllerinde En İyi Belgesel Film Akademi Ödülü alan film, Japonya'nın Taiji şehrindeki bir koyda, her yıl Eylül ayı [..]
|
5 |
koyDenizin küçük birikintiler biçiminde karaya doðru sokulan yer.
|
6 |
koy[1] denizin, gölün küçük girintiler biçiminde karaya doğru sokulduğu yer, küçük körfez | [1] | istemem yan cebime koy | öp de başına koy | Isıramadığın eli öp başına koy | Isıramadığın eli öp de baş [..]
|
7 |
koy(I) Denizin, gölün karaya sokulduğu bölümü (II) Koymak eylemi
|
8 |
koyKüçük körfez. Karanýn içine girmiþ, rüzgârdan saklý deniz parçasý. Deniz koyuna benzer, çevresi mahfuz yer. Köþe, bucak.
|
9 |
koyYeter ki, bırak, bırakın.
|
<< kış | koyun >> |