1 |
adavet[1] düşmanlık | [1]
|
2 |
adavet[1] düşmanlık, husumet, kin | | [1]
|
3 |
adavetDüşmanlık, buğz, yağılık
|
4 |
adavetDüşmanlık, sebebsiz olarak bir kimseye düşmanlık etmek, husûmet. Allahü teâlâ Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyurdu ki: Sen kötülüğü, en güzel haslet ne ise onunla önle (Öfkeye sabr ile, cehâlete ilim ile, kötülüğe afv ile karşılık ver) . O zaman (görürsün ki) seninle arasında adâvet bulunan kimse bile sanki yakın dostun olmuştur. (Fuss [..]
|
5 |
adavetHusumet, düşmanlık. Kin. buğz. Garaz. (Adâvet ve muhabbet, nur ve zulmet gibi zıttırlar. İkisi, mâna-yı hakikisinde olarak beraber cem olmazlar. Eğer muhabbet, kendi esbabının rüçhaniyetine göre bir kalbde hakiki bulunsa, o vakit adâvet mecazi olur; acımak suretine inkılâb eder. Evet mümin, kardeşini sever ve sevmeli. Fakat fenalığı için yalnız acı [..]
|
6 |
adavetHusumet, düþmanlýk. Kin. buðz. Garaz.(Adâvet ve muhabbet, nur ve zulmet gibi zýttýrlar. Ýkisi, mâna-yý hakikisinde olarak beraber cem olmazlar. Eðer muhabbet, kendi esbabýnýn rüçhaniyet [..]
|
7 |
adavetHusumet, düþmanlýk. Kin. buðz. Garaz.(Adâvet ve muhabbet, nur ve zulmet gibi zýttýrlar. Ýkisi, mâna-yý hakikisinde olarak beraber cem olmazlar. Eðer muhabbet, kendi esbabýnýn rüçhaniyet [..]
|
8 |
adavet Düþmanlýk, sebebsiz olarak bir kimseye düþmanlýk etmek, husûmet.
|
<< ?ark | adedî >> |